Havalandırın, havalandırın, havalandırın – Covid pandemisi sırasında iç mekan enfeksiyonlarını en aza indirmek için kullanılan slogan buydu. Ancak iç mekan hava kalitesi uzun zamandan beri odak noktası olmaktan çıktı. Özellikle soğuk havaların başlamasıyla pencereler kapalı kalmaya devam ediyor. Araştırmacılar şimdi yeni bir uyarıda bulunuyor, çünkü temiz iç mekan havası diğer birçok hastalığı da önlüyor.
Araştırmalara göre, Doğal havalandırmalı ortamlardaki havanın kalitesi daha kötüdür. Özellikle kış aylarında, doğal havalandırmalı ortamlarda CO₂ konsantrasyonu, havalandırma sistemli yerlere göre çok daha yüksektir. Bununla birlikte, havalandırma sistemli ortamlarda da sorunlar oluşmaktadır. Bu ortamlar çok sık bir şekilde havalandırılmaktadır. Sonuç olarak, ortamlardaki hava özellikle kış aylarında çok kurudur. Hatta o kadar kuru ki virüsler daha kolay yayılabiliyor.
DSÖ de konunun aciliyetinin farkındadır. Bu nedenle, iç mekan hava kalitesine ilişkin ilk uluslararası DSÖ konferansı Bern’de düzenlendi. Konferansın amacı insanlarda farkındalığı arttırmak ve hava kalitesini arttırmanın yeni ve etkili çözümlerini bulmaktır.
İsviçre’de sadece radyoaktif gaz radon için yasal olarak bağlayıcı bir eşik değer vardır. İç mekan havasındaki diğer kirleticilerin içeriği kanunla düzenlenmemiştir.
Ne yazık ki insanlar hızla eski alışkanlıklarına geri dönüyorlar ve Covid pandemisinden alınan derslerin şu anda çok az etkisi var. Net yasal gereklilikler olmadığı sürece, havalandırmak, havalandırmak, havalandırmaktan başka yapacak pek bir şey yok.
